OBEZİTE – STRES İLİŞKİSİ


OBEZİTE – STRES İLİŞKİSİ
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından obezite (şişmanlık) “Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı miktarda yağ birikmesi” olarak tanımlanmıştır. Obezite günlük besinlerle alınan ve harcanan enerji arasındaki dengesizlik sonucu vücut yağ oranının artması ile davranış, endokrin ve metabolik değişikliklerle karakterize kompleks, multi-faktöriyel bir hastalıktır. Sağlıklı vücut ağırlığına ulaşmak ve korumak, kaliteli bir yaşam sürdürmek için önemlidir. Davranışsal, çevresel ve genetik etmenler gibi birçok etmen, bireyin vücut ağırlığını etkilemektedir.
Tüm Dünya’da ve Türkiye’de artan obezite prevalansı (görülme sıklığı) ile birlikte, kronik hastalıkların görülme sıklığı da artmaktadır. Obezite prevalansını etkileyen etmenler arasında; kalıtım, yaş, cinsiyet, besin tüketimi ve beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve/veya alışkanlıkları, sosyo-ekonomik ve kültürel etkenler, psikolojik etkenler ile fiziksel aktivite düzeyi yer almaktadır..
Obezite’nin stres ile ilişkisi değerlendirildiğinde iki dönem olarak incelenecek süreç ortaya çıkar.



1-      Stres Obeziteyi Arttırır mı?
Obezite’nin oluşma ve gelişme aşamasında stresin rolü değerlendirildiğinde toplumdaki genel yanılgı ‘’bireyin stresinin olması kişinin metabolizmasını etkiler ve onun tüketimlerini yağa dönüştürür’’ şeklindedir. Fakat stres vücutta enerji harcamasını arttıran ve dolayısiyle kişiye kilo kaybettiren bir süreçtir. Bu durumun devam ettiği dönemde birey beslenme ve fiziksel aktivite düzeyini sabit tutar ve değiştirmezse öncekine göre kilo kaybettiği görülecektir. Fakat stresin bireyin enerji harcaması dışında etki ettiği diğer bir alan ise iştah mekanizmasıdır. Bu durum kişiye göre değişiklik gösterebilir ve kişinin vücut ağırlığını değiştirebilir. Eğer birey stres dönemlerinde iştah kesintisi yaşar ve az besin tüketirse, kilo kaybının görülmesi olağandır. Fakat birey stres döneminde daha çok tüketir, stres ve hırsını besinlerden çıkarmaya gayret ederse kilo alımı ve obezite sürecini tetiklemiş olur. Yani özetle stresin obeziteyi tetiklemesi bireyin iştah mekanizmasına bağlıdır, kilo alımına da yol açabilir, kilo kaybına da neden olabilir.



2-      Obezite Stresi Arttırır mı?
Obezite bireyin vücut ağırlığının artması, yağlı vücut görüntüsünün belirmesi, kıyafet özgürlüğünün elinden alınması, hareket özgürlüğünün kısıtlanması, asosyallik, özgüvensizlik, depresyon vb. birçok etkiyi beraberinde getiren, fakat istikrar, kararlılık ve uzman gözetiminde kurtulabilinecek bir süreçtir. Bireyin kıyafetinden, sosyalliğine kadar birçok yönüyle kişiyi kuşatması beraberinde özgüvensizliği getirir ve toplum ilişkileri zayıfladıkça stres düzeyi de artar ve depresyon gibi ağır sonuçlar doğurabilir. Obezite döneminde stresin artması vücut harcanan enerji düzeyini arttırsa da beraberinde daha çok besin tüketimine teşvik ettiği için tekrardan obeziteyi arttıran etkiyle sonuçlanır.

Stres mi obeziteyi arttırır yoksa obezite mi stresi arttırır şeklinde bir soru sorarsak; obezitenin stresi arttırdığı kesin olmakla birlikte, stresin obeziteyi arttırdığı da her bireyde olmasa da günümüz dünyasında çoğu birey için yüksek oranda doğru bir ifade olur.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FRUKTOZ ŞURUBU VE SAĞLIK?

MİGRENİ TETİKLEYEN 7 BESİN